Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | far away adj. | uzak | ||
To find ourselves in 2003 already discussing 2013 all seems rather far away. Kendimizi 2003 yılında 2013'ü tartışırken bulmak oldukça uzak görünüyor. More Sentences |
||||
General | far away adv. | uzakta | ||
I could see Tokyo Tower far away. Uzakta Tokyo Kulesi'ni görebiliyordum. More Sentences |
||||
General | far away adv. | çok uzakta | ||
By now they are far away. Şimdiye kadar bunlar çok uzaktaydı. More Sentences |
||||
General | far away adv. | uzağa | ||
General | far away adv. | uzaklarda |